‘Ölümleri Durdurun’ Diyen Sağlık Emekçileri, Polisin Hedefi Oldu

'Yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz! Ölümleri durdurun' diyen sağlık emekçilerinin açıklamasına polis saldırdı.

İSTANBUL – Çemberlitaş tramvay durağında buluşarak, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önüne yürümek isteyen sağlıkçıların önü polis tarafından kesildi. Sağlık emekçilerinin İl Sağlık Müdürlüğüne yürümelerine izin verilmedi.

Sağlık emekçileri açıklamalarını Çemberlitaş’ta yaptı.  Sağlıkçıların “Ölümleri durdurun” çağrısına çok sayıda kitle örgütü temsilcileri de destek verdi.

Basın açıklamasının tamamı şöyle:

“13 Nisan Çarşamba günü Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan iki haftalık “kısmi kapanma” 1 Mart’tan bu yana uygulanan “kontrolsüz normalleşememe” halinin ne denli başarısız olduğunun ifadesidir. Yeni kısıtlamalar adı altında alınan önlemler de iktidarın pandemi sürecine dönük bilimdışı bir anlayışın ürünüdür. Alındığı söylenen önlemler, ölümleri durdurmayacak, sağlık çalışanlarının karşılaştığı zorlu koşulları değiştirmeyecektir.

Pandemi yoksulları ve işçileri vurmaktadır. Her gün bir uçak dolusu yurttaşımızı toprağa veriyoruz. Her gün ortalama bir ilimizin nüfusu kadar yurttaşımızı hasta eden pandemiyle ve pandeminin kötü yönetimiyle karşı karşıyayız. İktidar bilimin, meslek örgütlerinin sesine kulağını tıkamakta, sermayenin çıkarlarına uygun kararları uygulamaktadır. Bu tedbirler paketi halkı oyalama paketidir.

Yaşadıklarımız, Gabriel Garcia Marquez’in “Kırmızı Pazartesi” romanındaki gibi her şeyin herkesin gözü önünde olmasını andırıyor. Böyle olacağını başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere bütün yönetenler biliyordu. Ancak tüm uyarılarımıza rağmen gereken önlemleri almak yerine tabloyu seyretmekle yetindiler. Baştan beri yaptıkları gibi hala SALGINı yönetmek yerine ALGIyı yönetmeye çalışıyorlar; “aşı umudu tacirliği” yaparak insanları oyalıyorlar. Mızrak çuvala sığmayınca da “Maske, Mesafe, Hijyen” tekerlemesiyle suçu vatandaşlara atıyorlar.

Bir yıldır her zaman olduğu gibi mesleğimizin ve meslek örgütümüzün üzerimize yüklediği sorumlulukla söylenmeyeni söylemeye, görünmeyeni görünür kılmaya çalıştık. Halk sağlığını önceleyen bilimsel bilgiler ışığında salgının ilk gününden itibaren Sağlık Bakanlığı ile görüşmeler talep ettik, randevu taleplerimize yanıt gelmedi. 50 metreye varan yazılar yazdık, cevap alamadık, medya aracılığıyla uyardık yapılması gerekenleri söyledik ama duyulmadık. Bugün buradayız çünkü duymama görmeme şansınız yok, bugün buradayız çünkü ölümleri görmeye tahammülümüz kalmadı, meslektaşlarımızın tükendiğine tanıklık etmeye tahammülümüz kalmadı!

‘ÖLÜMLERE TANIKLIK ETMEKTEN TÜKENİYORUZ’

Bugün geldiğimiz noktada, eksik, yanlış, tutarsız politikalar, başarısız salgın yönetimi neticesinde kontrol altına alınamayan COVID-19 pandemisi üçüncü ve en büyük pikini yapıyor. Günlük vaka sayıları 60 bine dayandı, can kayıpları gerçek rakamların ancak üçte birini yansıtan resmi rakamlarda bile 250’yi aştı.

Hastanelerimiz COVID-19 hastalarıyla doldu, yeni açılan servisler dahi ihtiyacı karşılamaya yetmiyor, yoğun bakımlarda yer bulunamıyor. Her gün çaresizlik içinde yeni ölümlere tanıklık etmekten tükeniyoruz. Bu tablodan sadece COVID-19 hastaları değil, COVID-19 dışı hastalarımız da mağdur oluyor, ertelenemez sağlık sorunları için gereken hizmete ulaşamıyorlar.

Bu süreçte veteriner hekimler; halk sağlığı, hayvan sağlığı, çevre sağlığı ve gıda güvenliği alanında tüm sağlık çalışanları gibi özveriyle çalışmışlardır. Ancak Sağlık Bakanlığı veteriner hekimleri sağlık personeli olarak kabul etmemiş, riskli gruba dahil etmemiştir. Veteriner hekimler aşılamada öncelikle gruba alınmamıştır. Bu durum sağlık meslek grubunda bulunan veteriner hekimler için incitici olmuştur.

‘BU KÂBUSU HEP BİRLİKTE DURDURALIM’

Türk Tabipleri Birliği olarak bugün, bu saatte sağlık çalışanları olarak iktidarı uyarmak, topluma çağrıda bulunmak için “YAŞAM HAKKIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ! Ölümleri Durdurun!” diye haykırmak için Ankara’da Ulus Meydanı’ndayız ve Türkiye’nin bütün illerinde de Sağlık Müdürlükleri önündeyiz.

Bilim insanlarına çağrımızdır: Verilerin kamuoyu ile paylaşılmadığı, bağımsız bilimsel çalışmaların engellendiği şartlarda sınırlı sayıda da olsa eldeki mevcut verileri ile ülkenin, bölgelerin, risk gruplarının özgün durumlarının gösterilmesi gerekir. Bilim insanları yayın üretme konusunda Bakanlığın çizdiği çerçevenin dışına çıkmalıdır; TTB bilimsel sorumluluğu almaya hazırdır.

Topluma çağrımızdır: Sosyal haklarımızın korunması; temel gıda, su, ısınma, barınma, temizlik ihtiyaçlarınızın karşılanması salgınla mücadelede iktidarın görevidir. Temiz hava, güneş ve fiziksel hareketliliğinizi sağlayacak alanlar ve düzenlemeler organize etmek yine iktidarın sorumluluğundadır. Ekonomik çıkarlar için sağlığımızı hiçe atarak çalıştırıldığımız işyeri ortamlarına gitmemeyi talep etmek en doğal sağlık hakkı talebimizdir. Hareketliliği azaltıp bulaşı önlememiz için ekonomik destek, zamanında aşılanma, şeffaf bilgi edinme yurttaşlık haklarımızdır.

Uyarılarımıza rağmen yanlış sağlık politikalarında ısrar edilmesi, sosyal cinayettir. Toplumun ve sağlık çalışanlarının canını ve sağlığını riske atan vurdumduymazlığına daha fazla tahammülümüz kalmamıştır. Siyasi ve ekonomik çıkarları değil insanı önceleyin! Artık tükendik, söylenecek sözümüzü tükettik. Çığlığımızla buradayız! Bu çığlık hepimizin!”

YASAĞIN GEREKÇESİ PANDEMİ

Sağlık meslek örgütleri bugün Türkiye’nin pek çok şehrinde Yaşam Hakkımızdan Vazgeçmiyoruz, Ölümleri Durdurun” diyerek açıklamalar gerçekleştirecek. İstanbul’daki eylemin adresi ise İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önü. İstanbul Tabip Odası, İstanbul Diş Hekimleri Odası, İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Veteriner Hekimler Odası, Salık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul Şubeleri, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş) ve Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği’nin (TÜMRAD-DER) çağrısı ile saat 12.30’da yapılacak açıklama yasaklandı. Fatih Kaymakamlığı açıklamayı yasakladı. Kararın gerekçesi ise ‘pandemi’.

Yasak kararının kendilerine telefonla tebliğ edildiğini söyleyen SES Şişli Şube Eş Başkanı Fadime Kavak, “Biz eylemi yapacağız. Orası bizim müdürlüğümüz, sağlıkçıların oraya gitmesi engellenemez. Yaşatmak için yaşamak istiyoruz diyeceğiz. Bunu yaparken de kimseyi riske atmayız, biz zaten bunun bilincindeyiz. Fiziksel mesafemizi alarak açık havada yapacağız eylemimizi” demişti.

Exit mobile version