Merkez Bankası’nın Umudu Likidite

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), likidite yönetimi kapsamında atılan sıkılaştırma adımlarına devam ederek bugün 16 Eylül vadeli repo ihalesi açtı.

TCMB’nin yaptığı duyuruda, “Likidite yönetimi kapsamında atılan sıkılaştırma adımları çerçevesinde, 10 milyar TL tutarında geleneksel yöntemli repo ihalesi düzenlenmiştir. Repo ihalesinin vadesi 16 Eylül 2020 olarak belirlenmiştir” ifadelerine yer verildi.

LİKİDİTE NEDİR?

Likidite, bir finansal ürün, menkul kıymet yada gayrimenkulun nakde çevrilebilme kolaylığına verilen isimdir. 

Bir menkul kıymet, değerini çok fazla kaybetmeden nakde çevrilebiliyorsa, ilgili menkul kıymetin likit olduğu söylenir. Başka bir deyişle; heran nakde çevirebileceğiniz ve nakde çevirirken talep eksikliğiyle karşılaşmayacağınız, kolay alıcı bulan ürünler likit ürünlerdir.

Paraya çevrilebilen tüm aktifler likidite olarak kabul edilir. Kaynağın, tüzel yada özel kişiliğe ait olması likit olma özelliğini engellemez. Örneğin; şahısa ait ev, araba gibi gayrimenkuller yada bir şirkete ait tahvil ve benzeri menkul kıymetler likit ürünlerdir. Ayrıca tüzel kişiliğe sahip şirketlerde likidite kavramı farklı bir şekilde de hesaplanmaktadır. Bir işletmenin tüm borcunu karşıladıktan sonra elde kalan nakit seviyesi aynı zamanda şirketin likidite durumunu da belirlemektedir. Ayrıca işletmenin satışa çıkaracağı kaynağın nakde çevrilme durumu ne kadar kolaysa kaynağın o kadar likit olduğu söylenebilir.

FOREX PİYASASINDA LİKİDİTE KAVRAMI

Forex piyasasında yatırım yapmanın en önemli avantajlarından biri de, piyasanın likit bir piyasa olma özelliğidir. Forex piyasası, 5/24 dünyanın her yerinde işlem yapılan bir piyasa olduğu için toplam işlem hacmi çok büyük ve çok fazla sayıda yatırımcının olduğu bir piyasadır. Bu sebeple manuple edilmesi neredeyse imkansızdır.

 
Forex piyasası likiditesi çok yüksek bir piyasadır. Yani; forexte yatırım yaparken alıcı ve satıcı bulamama gibi bir durum söz konusu değildir, piyasada her zaman alıcı ve satıcılar mevcuttur. Yatırımcı bu piyasada, hem satış, hem alış yönlü işlemler açabilir ve her iki yönde de işlemini anlık olarak kapatabilir.

Bir ekonomide likiditenin fazla olması o ekonomide nakit fazlası olduğunun bir göstergesidir. Nakit paranın çok olması o ülkede nakit işlemlerin fazla gerçekleştiğini gösterir. Likidite oranının düşük olması ise, ilgili ekonomide nakit işlemlerden daha fazla vadeli işlemler vb. likidite oranı az olan işlemlerin gerçekleştiğini gösteririr. Ekonominin dengesi açısından ise nakit miktarının yeterli düzeyde olması gerekir. Ülkedeki likidite oranının ise, her ekonominin finansal yapısına göre optimum seviyede olması istenilen durumdur.

Forex piyasasının oldukça likit olma özelliği, kolayca işlem yapabilmeye ve yatırımları anlık olarak nakde çevirebilmeye imkanı tanıdığından en çok tercih edilen piyasalardan biridir.

Tabi her ne kadar forex piyasası likidite oranı yüksek bir piyasa olsa da, piyasanın kendi içinde işlem yapılan ürünler de likidite oranlarına göre farklılık göstermektedir. Forexte yatırım yaparken likit olan ürünün piyasasını öncelikle ürünün spread oranından anlayabiliriz. Örneğin; bir döviz kurunun spread maliyeti diğer döviz kurlarına göre daha düşükse, spread oranı düşük olan döviz kurunun daha likit bir ürün olduğu söylenebilir.

Forex piyasasında sıkça duyulan bir başka kavram ise likidite sağlayıcılığıdır. Likidite sağlayıcı aracı kurum, aracılık hizmeti verdiği yatırımcılarına, piyasadaki gerçek fiyatlardan işlem yapabilme imkanı sağlar ve genellikle likidite sağlayıcı olmayan kurumlara göre daha düşük bir spread oranı uygular. Bir kurumun likidite sağlayıcı olabilmesi için, güçlü bir sermaye yapısına sahip olması ve ileri düzeyde teknolojik alt yapıya sahip olması gerekmektedir.

Exit mobile version