Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof Mehmet Hayri Kırbaşoğlu, RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’nda Danıştay’ın Ayasofya kararını “Ayasofya kararı siyasi bir PR çalışmasıdır. Ancak bunun orta ve uzun vadede ne gibi sonuçları olacağı kestirilmiş değil” sözleriyle değerlendirdi.
Prof. Dr. Kırbaşoğlu, Atilla Güner’le Akşam Postası’na şu değerlendirmeyi yaptı:
“Tamamen iç politika malzemesiyle karşı karşıya olduğumuzu söylemek zorundayız. Bu mesele dini bir mesele değil, tamamen politik hatta PR (halkla ilişkiler) çalışması. Zaten yapılan çalışmalar, müracaatlar ve kararın hazırlanması çok açık görülüyor. Ancak bunun orta ve uzun vadede ne gibi sonuçları olur kestirilmiş değil.
Kılıç hakkı diye bir şeyden bahsediliyor. Kılıç hakkı diye İslam’da bir şey yok. Osmanlının kendi fetihçiliğinin getirdiği bir şeydir. İslam hukukunda özellikle Kuran’da kılıç hakkı diye bir şey yoktur, bu tamamen uydurulan bir şey. Dinle ilgili bir şey değil güç ile ilgili. İslam’da tam tersine açık bir biçimde Kiliseler, Manastırlar, Havvalar ve diğer dinlerin mabetlerinin Allah’ın adları anıldığı için bunlara dokunulmaması gerektiğine dair Hac suresi 40. Ayet çok nettir.
NEYİ HALLEDECEK BU KARAR
Milliyetçi, Osmanlıcı tarihe bugün insanlığın ortasına çıkacak yüz ağartıcı performans sergileyemeyen kesimlerin bu tip şeylerle avunması bakımından onların hoşuna gider ama Ayasofya’nın camiye çevrilmesi Türkiye’de yolsuzluğu mu halledecek, kokuşmuşluğu mu halledecek, işsizliği mi halledecek, gelir dağılımındaki adaletsizliği mi halledecek, kutuplaştırmayı mı, nefret söylemini mi?. Hangisini halledecek?.
HER TÜR HAKSIZLIK, ADALETSİZLİK VAR
Müslümanlar her Allah’ın günü Mekke’de namaz kılıyorlar, Medine’de namaz kılıyorlar, Sultanahmet’te kılıyorlar, Ayasofya’da da kılacaklar. Müslümanlığın içeriği mi düzeldi, kalitesi mi arttı? Tam tersine. Harıl harıl namaz kılıyoruz ama her türlü de haksızlık, adaletsizlik, rüşvet, yolsuzluk gırla gidiyor. Sadece biz de değil bütün İslam dünyasında. Yolsuzluk endekslerine baktığımızda İslam ülkeleri yolsuzluk sıralamasında listelerin sonunda. Türkiye bir senede 9 basamak birden aşağıya geldi. Dindar olsan ne olur olmasan ne olur? Ayasofya’da namaz kılsanız ne olur kılmasanız ne olur? Kuran’da namaz insanları kötülük yapmaktan alıkoymak vaat edilmek için bir şey. Hatta her Cuma okunur bu ayette çoğu ne okunduğunu bilmez. Namaz insanı her türlü iğrençlikten, her türlü çirkinlikten, kötülükten korur diyor. Korur demesi aslında korumalıdır demek. Bugün koruyor mu? Hayır.
İKİNCİ BİR AYASOFYA YOKTUR
Türkiye’de dindarlığın baştan aşağıya dizayn edilmesi gerekir. Bu iktidar da bunu bildiği için mevcut kitleleri kendisine bağımlı kılmak için 80 senedir bekliyormuş. 80 Senedir Ayasofya’da namaz kılınacak diye bir Allah’ın emri mi var? Sen namazını 80 senedir kılıyorsun zaten. 80 Senedir kıldığın namaz seni adam etmemişse Ayasofya’da kıldığın namaz mı seni adam edecek? Bunlar son derece komik şeyler ama Türkiye’de siyaset din ve milliyetçilik üzerinden yapıldığı için ve uygun bir malzeme olduğu için. Benim kanaatim çok fazla böyle devam etmeyecek. Hem ulusal hem de uluslararası ölçekte çok fazla olumsuz yansımaları olacak. Esas bundan sonra göreceksiniz Ortadoğu’da neler olduğunu. Arap dünyası aynen şunu diyecek: Fatih Sultan Mehmet’in yaptığı bu fetih Hadis’te bahsedilen fetih değildir, esas fetih için kıyamete yakın olacaktır ve Müslümanlar İstanbul’u Türklerden alacaktır’ diyeceklerdir ve diyorlar zaten. Türkiye yalnızlaşacak ve giderek daha fazla uluslararası ilişkiler ve ekonomik anlamda çok ciddi sıkıntılar yaşayacaktır. Temelde müze olarak korunması çok daha uygun olur dünya mirası için. İkinci bir Ayasofya yok. Ayasofya’nın öyle bir özelliği var. Peygamberimizin doğumundan sadece 30 sene önce tamamlanmış inşaatı.”