Çeviren: İlhan KÖSEDAĞ
taz.am hafta sonu: Sayın Guevara, Fransız gazeteci Armelle Vincent’ın desteğiyle ağabeyiniz Ernesto’nun anılarına kavuştunuz. Şu anda Almanca çeviri olarak mevcut olan “Kardeşim Che” kitabında -Armelle Vicent’in- ne gibi bir rolü oldu?
Juan Martín Guevara: Armelle yıllar önce Fransız dergisi L ‘Amateur de Cigare için benimle röportaj yaptı. O zamanlar Arjantin’deki Küba Havana purolarının resmi temsilcisiydim. Ama 2009 yılından itibaren kardeşim hakkında konuşmaya başladım. Sonra yeniden bana geldi. Anılarımı kaydetti, anlatım için bir mimari yaptı ve kitabı Fransızca yazdı. Amacım Che’yi kitapla insanlaştırmaktı. Bu yüzden aileden bahsetmek, babası ve annesi olan insanlara göstermek benim için de önemli.
taz.am hafta sonu: Son sayfalarda, Che’nin ölümünden sonra ünlü ağabeyi hakkında artık kamuoyuna açıklama yapmayan kız kardeşiniz Celia’nın kitap projesinden haberi olmadığını söylüyorsunuz. Yayına nasıl tepki verdi?
Juan Martín Guevara:Kitap hakkında hiçbir şey bilmiyor.
taz.am hafta sonu: Birbirinizle konuşmuyor musunuz?
Juan Martín Guevara: Konuşuyoruz ama başka şeylerden. Ancak kitap çok yakında Buenos Aires’te çıktığında öğrenecek. Henüz Arjantin’de mevcut değil.
taz.am hafta sonu: Notlarınızın yardımıyla devrimin simgesi olan kardeşinizin çocukluğundan ve gençliğinden pek çok ayrıntı öğrenilebilir. Ama aynı zamanda, uyumsuz ebeveynlerle oldukça sıra dışı bir ailenin çok yönlü imajını da görülebilir. Sizce anne ve baba Ernesto’nun kişiliğini ve sonraki yaşamını nasıl etkiledi?
Juan Martín Guevara: Ailemizde özgürlük hayattaki en önemli şeydi, aynı zamanda okumak, bilmek ve bir şeylerle uğraşmak da vardı. Ebeveynler çok farklıydı. Babamın çok enerjisi vardı, her zaman rüya görüyor, orada burada yeni bir şeyler deniyor, ama hiçbir şeyi bitirmiyordu. Annem de yaşamsal ve uyumsuzdu ama biraz daha disiplinliydi. Ernesto, o zamanlar orta sınıf için normal olmayan bu koşullardan kısa sürede sıyrıldı. Kiliseye, orduya, aristokrasiye karşıydık. Hep karşıydık.
taz.am hafta sonu: Anneniz Celia de la Serna ve onun ilk oğlu arasındaki ilişki hakkında çok şey yazıldı. Babası Ernesto Guevara Lynch ile ilişkisi hakkında çok az şey biliniyor. İkisi arasındaki ilişkiyi zor olarak tanımlıyorsunuz. Neden?
Juan Martín Guevara: Babam da Ernesto’yu ters yönde etkiledi. Sabit konumu olmayan biriydi, ülkeyi dolaştı, çocukları orada burada bıraktı. Hiçbir yere ait değildi. Elbette biz çocukları etkiledi ama tutarsızdı ve bir oportünistti. Muhafazakâr değildi. Ama Ernesto’yu şekillendiren daha çok annemdi. Daha basitti, daha tutarlıydı. Ama -annem ve babam- birlikte, -Che’nin- kronik astımıyla baş etmesini sağladılar.
taz.am hafta sonu: Babanız İspanyol iç savaş mültecilerini destekledi, bir anti-komünist ve bir anti-peronistti. Küba Devrimi’nden sonra sadık bir Kastriste dönüştü.
Juan Martín Guevara: O böyleydi. Yalancı değildi, ama gerçekliği manipüle etti, farklı anlar ve durumlarla başa çıkmak için çok becerekliydi.
taz.am hafta sonu: Babanızın bu yönleri Ernesto’yu -kızdırdı mı?-rahatsız etti mi?- Sonuçta o bir prensip adamıydı.
Juan Martín Guevara: Bir yönüyle, elbette. Ama babam da oraya buraya giden hareketli bir adamdı. Her yerde hayatta kalma becerisini – Rio, São Paulo ya da Caracas’ta olsun – bize aktardı.
taz.am hafta sonu: Peki kardeşiniz o sırada General Juan Perón hakkında ne düşünüyordu?
juan Martín Guevara: Gençliğinde anti-peronist bir örgütün üyesiydi. Ancak Arjantin’deki Peronizm, sol ve sağ güçlerin bir araya geldiği kitle hareketiydi. Che, Peronistlerin sol kanadıyla temas halindeydi. Tersine, Perón’un Franco, Stroessner ve Somoza gibi insanlarla ilişkileri vardı – ancak Fidel Castro ile değil.
taz.am hafta sonu: Beş kardeşin en küçüğü olmanıza rağmen, küçük yaşlardan itibaren on beş yaş büyük kardeşinizin politik ideallerine bağlı hissettiniz. Ocak 1959’da, Küba Devrimi’nin zaferinden hemen sonra, 15 yaşında kardeşinizi ziyaret etmek için Havana’ya gittiniz. Bu sizin için önemli bir an mıydı?
Juan Martín Guevara: Küba’ya bir okul çocuğu olarak gitmeden önce bile siyasetle ilgileniyordum. Ama Küba’da çok doğrudan bir şey yaşadım. Orada yoldaşlarla üç ay kaldım. Gençlerdi, on yedi yaşınlarında ve ordunun komutanlarıydı. Halen Küba’ya gittiğimde onlardan bazılarıyla buluşup görüşüyorum. Küba devriminin kendisi aracılığıyla devrimci düşünceyi tanıdım, doğrudan Che’nin söyledikleriyle pek değil. Küba yaşamı sonrası, annem ve ben çeşitli organizasyonlarda politik olarak aktiftik – o Küba’nın bir destekçisi olarak, ben sosyalist bir grupta.
taz.am hafta sonu: Che Guevara’nın 1967’de Bolivya’da öldürülmesinden sonra bile, ailenizin hayatı Küba ile yakından bağlantılı kaldı. Ülke Guevara’lar için nasıl bir rol oynuyor?
Juan Martín Guevara: Görüyorsunuz: babam ve ablam Maria Küba’da öldü. Ernesto orada gömülüdür. Yeğenlerim, çocuklarım ve torunlarım Küba’da yaşıyor. Bu Küba devrimi değil, bu Küba. Ve uzun yıllar Küba kitaplarının ve purolarının resmi temsilcisiydim. Ülkeyi içten dışa biliyorum ve oradaki süreçleri anlıyorum.
taz.am hafta sonu: Fidel Castro’ya neden bu kadar sadıksınız?
Juan Martín Guevara: Çünkü Fidel de sadıktı. O bir liderdi, sadece -cephe gerisinde- gerillalar içinde değil, cephede de savaştı. Elbette, Fidel bir politikacıydı, devletin başıydı, ama şahsen ilkeli bir adamdı. Onu eleştirenler ve ona hain diyenler, bunu onun ve Küba’nın politikalarını reddettikleri için yapıyorlar.
taz.am hafta sonu: 1970’lerde Arjantin’de Komünist PRT Partido Revolucionario de los Trabajadores’te siz de aktiftiniz. Ağır bir bedel ödediniz: 1975’te Córdoba’da tutuklandınız ve askeri diktatörlük sırasında 1983’e kadar hapiste kaldınız. Serbest bırakıldıktan sonra Küba’ya göç etmeyi hiç düşünmedin mi?
Juan Martín Guevara: Her şeyden önce, kendimi asla kurban gibi hissetmedim. Ben öndeydim ve kaybettik. Ya öldük ya da tuzağa düştük. Askeri darbeden sonra ortadan kaybolan, işkence gören veya denize atılanları ancak daha sonra öğrendik. Uzun süredir işlerin dışarıda hala değişebileceğini düşündük. Durum böyle olmadığında, kendi güvenliğimiz için kapıları kapattık-içe kapandık-. Serbest bırakıldıktan sonra, Sol ve Montoneros’un yenilgisi ağırlaştı-kesinleşti manasında-. Sonuç bir tür ideolojik diasporaydı. Şahsen kısa vadede karamsar olsam da uzun vadede iyimser kalacağımı düşündüm. Bu iyimserliği korudum. Küba büyükelçisi tahliyemden sonra Küba’ya gitmemi önermesine rağmen Arjantin’de kalmak istedim. Bilmek istiyorum, değiştirmek istediğimiz bu ülkede işler nasıl gidecek. Sonuçta burası benim ülkem.
Juan Martín Guevara, Armelle Vincent: “Kardeşim Che”. Christina Schmutz ve Frithwin Wagner-Lippok tarafından Fransızcadan çevrilmiştir. Klett-Cotta Verlag, Stuttgart 2017, 352 sayfa, ciltli kitap
*İlhan KÖSEDAĞ tarafından almanca orjinalinden Devrimci Düşün için çevrilmiştir.
Almanca kaynak: https://taz.de/Biografie-des-Bruders-von-Che-Guevara/!5404870/