AKP Şefi/Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın aralarında Boğaziçi’nin de bulunduğu 5 üniversiteye yeni yılın ikinci günü yaptığı atamalar beraberinde yeni tartışmaları getirdi. AKP’li Melih Bulu’nun Boğaziçi’ne kayyım rektör olarak atanmasının ardından üniversite öğrencileri ve akademisyenlerin başlattığı protestolar bir ayını geride bıraktı. Atamayı protesto etmek isteyen öğrenciler 4 Ocak Pazartesi günü üniversite kampüsünde bir araya geldi. Barışçıl protestolara polis müdahalesi sonrası tepkiler çığ gibi büyüdü. Polislerin protestoların ilk gününde üniversite kapısına kelepçe vurması büyük tepki topladı.
REKTÖRE SIRT DÖNDÜLER
Öğrencilerin polis müdahalesine rağmen geliştirdikleri direniş gündemin ilk sırasına otururken, 5 Ocak sabahı yapılan ev baskınlarında 28 öğrenci, evlerinin kapıları kırılarak, darp ve işkenceyle gözaltına alındı. Gün içerisinde AKP eski Milletvekili Şamil Tayyar yaşananları 15 Temmuz gecesine benzetti. Böylece her türlü muhalif sesin, “darbeci”, “terörist”, “hain”, “ajan” gibi sözlerle kriminalize etmenin startı verilmiş oldu. Öğrencilere yönelik polis müdahalesini, üniversite kapısının kelepçelenmesini ve kayyım rektör atamasına karşı bu kez üniversitenin akademisyenleri alanlara çıktı. Akademisyenler, üniversite kampüsünde yapılan devir-teslim törenine cübbeleriyle katılıp, sırtlarını rektöre dönerek protesto etti.
TOPLANTI İPTAL EDİLDİ
Protestolar hızla yayılmaya devam ederken, 6 Ocak’ta Boğaziçi Üniversitesi Senatosu ve Üniversite Yönetim Kurulu ile Bulu tanışma toplantısı protesto eylemelerinden dolayı iptal edildi. Öğrencilere yönelik saldırı ve kayyım rektör ataması protestoları İzmir’e, oradan da ülkenin dört bir yanına sıçradı. Ege Bölgesi’nin birçok kentinde protestolar devam ederken, Ankara’da bulunan Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri de protestolara katıldı. Eylemlerde darp edilerek gözaltına alınmalarına rağmen öğrenciler alanları terk etmedi.
KESİNTİSİZ EYLEM KARARI
Yaşananlar üzerine yapılan çağrılar sonrası binlerce öğrenci Kadıköy’de tarihi bir eyleme imza attı. Kadıköy’de bir araya gelen binlerce öğrenci, gözaltına alınan arkadaşlarının derhal serbest bırakılması, kayyım olarak atanan Bulu ve tüm rektörlerin acilen istifa etmesi ve rektörün demokratik bir seçimle seçilmesi talepleriyle kesintisiz eylem kararı alındı. Öğrencilerin kesintisiz eylemi kararının ardından sivil toplum örgütlerinin de dahil olduğu protestolar, Türkiye’nin her yerine yayıldı.
BULU’NUN METALLİCA SINAVI!
Kayyım rektör Bulu’nun katıldığı bir programda, “Ben de bir Boğaziçiliyim ve hatta hard rock dinleyen, Metallica dinleyen bir rektörüm” sözlerine atfen Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri “Metallica” şarkıları eşliğinde dans ederek, istifaya çağırdıkları Bulu’nun sempatik görünme çabalarını boşa düşürdü. Öğrenciler protestolarında oldukça yaratıcıydı. Kullandıkları pankart, döviz ve sloganlarda mizah ve ironi hiç eksik olmadı.
SALGIN BAHANE YASAKLAR ŞAHANE!
Protestolar hızla yayılırken, AKP’nin demokratik kitle örgütlerine ket vuran “koronavirüs tedbirleri” devreye girdi. “Allah’ın bir lütfu” olarak demokratik eylemleri yasaklama gerekçesi yapılan salgın tedbirleri, bu kez de öğrencilerin eylemlerini engellemek için kullanıldı. İstanbul Valiliği, protestoların önüne geçmek için Beşiktaş ve Sarıyer’de her türlü toplantı, gösteri ve yürüyüşleri salgını gerekçe göstererek yasakladı. Protestoların merkezine dönüşen Kadıköy’e de daha sonra bir aylık yasaklama getirildi.
MESAJLARI ‘DİRENİŞ’ OLDU
5 Ocak’ta gerçekleştirilen ev baskınlarında gözaltına alınan 24 öğrenci ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Gözaltılarla yılmayacaklarını ifade eden öğrenciler, taleplerinde ısrarcı olduklarını ve yeniden direniş saflarındaki yerlerini alacaklarının mesajını verdi. Aynı gün Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi Yayın Kurulu Başkanı Murat Gülsoy, üniversitenin kapısına vurulan kelepçeye ve öğrencilere yönelik uygulamalara tepki göstererek, görevinden istifa etti. Protestolara destek açıklaması yayınlayan Boğaziçi Üniversitesi mezunları, üniversitenin özerk yapısını koruma mücadelesinin yanında olduklarını belirterek, direnişe dahil olduklarını deklare etti.
AKP-MHP ‘TERÖRE’ SARDI
Eylemler çığ gibi büyürken AKP ve MHP iktidarı artık kendileri için rutin bir hale gelen “terörist” argümanına sarıldı. Protestoların sürdüğü 8 Ocak’ta AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu işin içinde teröristler var” derken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise “Boğaziçi Üniversitesi’nden bir Gezi Parkı kalkışması çıkarmaya niyetlenmek başı ezilmesi gereken bir komplodur” ifadesini kullandı. AKP ve MHP “terörist” laflarını nefret söylemlerine kadar vardırdı.
GERİ ADIM YOK
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileriyle dayanışmak için Antalya’da asılan pankart nedeniyle 2, Ankara’da ise 30 öğrenci polis müdahalesinde gözaltına alındı. Baskılara rağmen öğrenciler hiç geri adım atmadı. Yine ayın gün Boğaziçi öğrencileri, beyaz kağıttan yaptıkları tabelanın üzerine “Kayyumluk” yazarak, rektör binasının girişine asması büyük bir ilgiyle karşılandı.
GÖZALTINDA TECAVÜZ TEHDİDİ
9 Ocak haftasonu koronavirüs yasakları nedeniyle öğrenciler alanlara inemese de sosyal medya üzerinden taleplerini dinlendirerek, gündem yarattı. 5 Ocak’ta gözaltına alınan ve ardından serbest bırakıldıktan sonra ajansımıza konuşan Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Ferhat Ergen ve LGBTİ+ bireyi, gözaltında şiddete maruz kaldıklarını ve tecavüzle tehdit edildiklerini söyledi.
TENCERE TAVA PROTESTOSU
Öğrencileri yurttaşlar evlerinden tencere tava çalarak sahiplendi. İktidar partisi ve MHP’nin yaptığı “terörist” açıklamaları, kayyım rektörde ısrar ve polis şiddeti sonucu tepkileri çığ gibi büyürken, öğrenciler yaptıkları yürüyüşle söz, karar ve yetkinin kendilerine ait olduğunu, özgür ve özerk üniversitelerden vazgeçmeyeceklerini bir kez daha yineledi.
ÇADIR EYLEMİ
Eylemlerin 10’uncu gününe girdiği 13 Ocak’ta Boğaziçi öğrencileri, “Kayyumluk” olarak adlandırdıkları rektörlük binası önünde çadır eylemi başlattı. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden oluşan Gizli Özneler, üniversitelerine atanan kayyım rektör Melih Bulu’yu protesto etmek için yeni bir şarkı besteledi. Daha önce “Yetti” adlı rap şarkısı yapan grup, bu kez “Kukla” adlı yeni şarkı seslendirdi.
KARDAN KAYYUM
Tarih 18 Ocak’ı gösterdiğinde öğrenci ve akademisyenlerin eylemi yoğun kar yağışı ve soğuk havaya rağmen kararlı bir şekilde devam etti. Öğrenciler, 19 Ocak’ta yaratıcılıklarını bu kez de kar yağışından istifade ederek, rektörlük kapısı önünde kardan “kayyum adam” yaparak tepki gösterdi.
‘KAYYIMI KÜRTLERDEN TANIYORUZ’
Üniversite Bileşenleri, 21 Ocak’ta “Kayyım rektör” diyerek Bulu ve atanan rektörleri istifaya çağırdı. Binlerce öğrencinin katılımıyla düzenlenen eylemde, HDP’li belediyelere atanan kayyımlar kastedilerek, “Biz bu kayyımcı zihniyeti, belediyelerine kayyım atanan, seçme ve seçilme hakkı gasp edilen Kürt halkından tanıyoruz” denildi. Eylemlerin 19’uncu gününe girdiği 22 Ocak’ta öğrenci ve öğretim görevlileri, özerk üniversite taleplerini yineledi. Boğaziçi sergi ekibi oluşturan öğrenciler, kayyıma karşı çizdikleri resim ve afişleri okulun dört bir yanına asarak protestolara devam edeceklerini belirtti. Protestolarını sürdüren İzmir Üniversitesi öğrencileri de İzmir Üniversite Dayanışması’nı kurdu.
SANAT ÇALIŞMALARINA EL KONULDU
Boğaziçi Üniversitesi Sanatçıları 26 Ocak’ta yaptıkları açıklamayla, Bulu’nun sanat çalışmalarını engellediğini ve el koyduğunu duyurması, aydın ve sanatçıların tepkisine neden oldu. Öğrencilerin rektörlük binası önünde kurdukları direniş çadırları, 28 Ocak’ta Özel Güvenlik Birimi ve polisler tarafından kaldırıldı. Polisin alandan çıkarılmasıyla birlikte öğrenciler direniş çadırını yeniden kurdu.
POLİS ABLUKASINA SON
29 Ocak’ta üniversite kampüsündeki direnişin ardından evlerine dönen 4 öğrenci, kampüs çıkışında gözaltına alındı. Rektörlük binası önünde eylemlerine devam eden öğretim görevlileri de, rektörlük binası önünde yaptıkları açıklamayla kayyımların iradelerine atanmış olduğuna dikkat çekerek, özgür üniversite taleplerini yineledi. Açıklamada, üniversite çevresindeki polis ablukasına son verilmesi istendi.
2 ÖĞRENCİ TUTUKLANDI
30 Ocak’ta gözaltındaki 4 öğrenciden 2’si serbest bırakıldı, 2’si tutuklandı. Arkadaşlarının tutuklanmasına tepki gösteren ve taleplerini bir kez daha dillendirmek için eylem çağrısı yapan Boğaziçi öğrencilerinin eylemine İstanbul Valiliği yaptığı açıklamayla Beşiktaş ve Sarıyer ilçelerinde bir ay boyunca toplantı, gösteri yürüyüşü ve basın açıklamasının yapılmasına ilişkin alınan yasak kararının 5 Şubat’a kadar sürdüğü hatırlatıldı.
DİRENİŞ RUMELİ’DE YANKILANDI
Öğrenciler hiçbir yasağı dinlemedi ve eylemlerine kesintisiz devam etti. 1 Şubat’ta Güney Kampüsü kapısının önüne gelmek için Etiler durağında bekleyen kitleye polis saldırdı. Polis şiddetine “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganıyla karşılık veren 30 kişi gözaltına alındı. Polis saldırısına rağmen eylemlerinde kararlık gösteren öğrenciler, rektörlük binası çevresinde oturma eylemine başladı. Eylemlerine burada devam eden öğrencilere polisler ikinci kez saldırdı. 100’ü aşkın öğrenci darp edilerek gözaltına alındı. Öğrenciler, üniversite çıkışında ara sokaklarda alkış ve sloganlar eşliğinde eylemlerini sürdürürken, Boğaziçi Üniversitesi’nin bulunduğu Rumeli Hisarüstü Mahallesi’nde yurttaşlar ise pencerelerinden “Kayyım rektör istemiyoruz” diyerek tencere tava çalarak, öğrencilere destek vermesi, Rumeli Hisarüstü surlarında yankılandı. Günün sonunda İstanbul Valiliği, 159 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. Aynı gün İzmir’de de yapılan protesto eylemlerinde 27 kişi gözaltına alındı.
HER YER DİRENİŞ
2 Şubat’ta gözaltına alınan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden 98’i serbest bırakıldı. Gözaltında işkence ve tehdide maruz kaldıklarını söyleyen öğrenciler, polis ablukasını “çaresizliğin fotoğrafı” olarak yorumlarken, “Başımızı öne eğemezsiniz” mesajını verdi. İzmir’de gözaltına alınanlar da serbest bırakıldı. Yine aynı gün içinde ülkenin dört bir yanında talepleri sahiplendiklerini belirten öğrenciler, arkadaşlarına yapılan saldırıları alanlarda haykırarak kınadı. İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla Kadıköy’de yapılan eyleme polis saldırısıyla 228 öğrenci gözaltına alınırken, Kadıköy sokakları saatlerce direniş sloganlarıyla yankılandı. Boğaziçi kampüsünde gözaltına alınan 159 kişiden 10’una savcılık sorgusunun ardından ev hapsi verildi. Bahçelievler ilçesi Soğanlı Mahallesi’nde “Boğaziçi Abluka” yazılı döviz astığı için bir yurttaşın evi polisler tarafından basıldı. Tutanak tutan polisler yazıları pencereden söktü.
BASKI ARTTIKÇA DİRENİŞ BÜYÜDÜ
Ankara’da gözaltına alınan 83 öğrenci 3 Şubat’ta serbest bırakıldı. Tepkilerin odağı olan kayyım rektör Bulu, katıldığı bir televizyon programında istifa etmeyeceğini yeniledi. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla düzenlenen protestoda gözaltına alınan 51 kişi ertesi gün serbest bırakıldı. Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan kayyım rektör Melih Bulu’yu protesto etkileri için gözaltına alınan 51 öğrenciden 12’si ev hapsi, 9’u adli kontrolle serbest bırakılırken, 30’u ise tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Serbest bırakılan öğrenciler, “Mücadeleye devam” sözü verdi.
BULDAN ÖĞRENCİLERİ ZİYARET ETTİ
Ev hapsi cezası verilen öğrenciler, “Yine geleceğiz, bu karanlığa karşı aydınlığın özneleri olan bizleri baskılarla yıldıramazlar. Kayyım gidecek biz kalacağız” mesajını verdi. Darp edilerek gözaltına alınanların “Geri adım atmayacağız” mesajı direnişteki ısrara işaret etti. 2 Şubat günü İstanbul Kadıköy’deki eylemde gözaltına alınan 88 öğrenciden 11’ine “ev hapsi”, 9’una “yurt dışına çıkma yasağı” verilirken, 2 öğrenci ise tutuklandı. Gözaltı ve tutuklamaların protesto edildiği Bursa’da en az 20, Samsun’da da 17 öğrenci gözaltına alındı. Eylemler daha da yayılırken, kayyım rektör Bulu öğrencilerin durumu provoke ettiğini belirterek, “Bunlar dış güçlerdir” diyerek, istifa etmeyeceğini bir kez daha yeniledi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerini evlerinde ziyaret etti. Ziyarette öğrenciler, HDP’li belediyelere atanan kayyımlara atıfta bulanarak, kayyımların yalnızca üniversitelerin sorunu olmadığını, seçme ve seçilme hakkına yönelik bir müdahale olduğunu vurguladı. Kadıköy’de kayyım rektör atanmasına karşı düzenlenen protestoda gözaltına alınan 23 kişiden 2’si tutuklandı. Kadıköy’deki protesto eylemlerinden dolayı gözaltına alınan ve 5 Şubat’ta Kartal’da bulunan Anadolu Adliyesi’ne sevk edilen 23 kişiden 2 öğrencinin tutuklanması büyük tepkilere neden oldu. Tutuklanan Şilan Delibalta ve Anıl Akyüz mesajlarında, direnişe vurgu yaptı. Adliyede saatlerce öğrencilerin duruşmasını takip eden avukatları ve Türkiye İş Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Taş, bağımsız milletvekili Ahmet Şık’ın da aralarında olduğu vekiller, polis amirinin “Süpürün” çağrısıyla darp edildi. Vekillere ve avukatlara yapılan saldırı medyada büyük tepkilere neden oldu.
DÜNYADAN DESTEK
Birçok ülkeden öğrencilerin eylemlerine destek geldi. Fransa, Almanya ve ABD’de bilim insanları öğrencilerin eylemlerini desteklediklerini açıklarken, öğrencilere yapılan müdahaleyi de kınadı. Ajansımıza konuşan Boğaziçi Üniversitesi’nin küresel ortağı ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde çalışmalarını sürdüren Amerikalı dilbilimci Prof. Dr. Noam Chomsky, öğrencilerin eylemini “cesur ve onurlu” olarak tanımladı. Şu ana kadar net bir sayı belli olmamakla birlikte bine yakın öğrencinin gözaltına alındığı bilinirken, devam eden direniş dalga dalga yayılıyor. (MA / Naci Kaya – İdris Sayılğan)