TÜSİAD’tan Ekonomi Politikalarına İlişkin Açıklama

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi’nde Türkiye ekonomisine yönelik değerlendirmeler yapılarak ekonominin büyümesine rağmen üretim daraldığına dikkat çekildi.

Omer-Aras-tusiad

ANKARA – İşbilikçi tekelci sermayenin en köklü temsilcisi TÜSİAD, ekonomi politikalarında yıllardır otokratik rejimle karşı karşıya geliyor. AKP eliyle ağırlık verilen neoliberal ekonomi politikaları ve otokratik rejimin inşasına parelel yandaş sermaye kesimleri yaratma eğilimi, TÜSİAD şahsında temsil edilen işbirlikçi tekelci sermaye sınıfını hizaya getirme çabalarıyla birleşmesi, TÜSİAD ile rejim arasındaki anlaşmazlığı sık sık görünür kıldı.

 TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi’nde, otokratik rejimin ekonomi politikaları üzerine yeni değerlendirmeler yapıldı. Konsey Başkanı Ömer Aras, ekonomide en derin yapısal sorunun yüksek enflasyon olduğunu vurgulayarak, “Fiyat istikrarını sağlayamadığımız sürece diğer adımlar etkisiz kalacaktır,” dedi. Aras’a göre enflasyon sadece bir fiyat problemi değil, ekonominin tüm dengelerini bozan bir yapısal kriz.

Enflasyonu dizginlemek için uygulanan yüksek reel faizlerin, yatırım ve üretim üzerinde baskı oluşturduğunu belirten Aras, bu politikaların geçici olarak etkili olabileceğini ancak sürdürülebilir bir büyüme modeli için köklü çözümlerin şart olduğunu ifade etti. “Faizleri düşürecek olan şey, enflasyonla kararlı mücadeledir. Aksi takdirde ne yatırım canlanır ne de istihdam güçlenir,” açıklamasında bulundu.

ENFLASYONDA DÜNYA YEDİNCİSİ

Aras’ın paylaştığı veriler, Türkiye’nin küresel ölçekte en yüksek enflasyona sahip yedinci ülke olduğunu ortaya koydu. TÜİK’e göre Mayıs 2025’te yıllık enflasyon yüzde 35,4’e ulaşmış durumda. Bu oran, savaş halindeki Ukrayna’nın ve yaptırımlarla boğuşan Rusya’nın bile üzerinde. “Bu tablo, ekonominin alarm verdiğini açıkça gösteriyor,” diyen Aras, toplumsal bir seferberlik çağrısında bulundu.

ORTAK ÇALIŞMA ÇAĞRISI

Enflasyonun tek bir kesimi değil, tüm toplumu olumsuz etkilediğine dikkat çeken Aras, mücadelede özel sektörün de sorumluluk üstlenmesi gerektiğini ifade etti. “Bu yalnızca merkez bankalarının çözeceği bir mesele değil. Hep birlikte bu ekonomi modelini sorgulamalı ve düzeltmeliyiz,” dedi.

Türkiye ekonomisine yönelik çarpıcı değerlendirmeler, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi’nde gündeme geldi. Konsey Başkanı Ömer Aras, ekonomide en derin yapısal sorunun yüksek enflasyon olduğunu vurgulayarak, “Fiyat istikrarını sağlayamadığımız sürece diğer adımlar etkisiz kalacaktır,” dedi. Aras’a göre enflasyon sadece bir fiyat problemi değil, ekonominin tüm dengelerini bozan bir yapısal kriz.

Enflasyonu dizginlemek için uygulanan yüksek reel faizlerin, yatırım ve üretim üzerinde baskı oluşturduğunu belirten Aras, bu politikaların geçici olarak etkili olabileceğini ancak sürdürülebilir bir büyüme modeli için köklü çözümlerin şart olduğunu ifade etti. “Faizleri düşürecek olan şey, enflasyonla kararlı mücadeledir. Aksi takdirde ne yatırım canlanır ne de istihdam güçlenir,” açıklamasında bulundu.

ÜRETİM GERİDE KALDI

Verilere göre 2022’den bu yana Türkiye ekonomisi yüzde 4,5 oranında büyürken, sanayi sadece yüzde 1,1, tarım ise yalnızca yüzde 1 oranında genişleyebildi. Turan bu tabloyu, “Kâğıt üzerinde büyüyoruz ama üretim geride kalıyor. Gerçek kalkınma, tüketimle değil üretimle olur,” sözleriyle değerlendirdi.

Turan’ın mesajı net: Türkiye’nin büyüme modeli üretimden uzaklaştıkça sürdürülebilirliğini kaybediyor. “Sanayisiz büyüme, geçici refah sunar ama kalıcı sorunlar yaratır. Ekonomi politikalarının merkezine yeniden üretimi koymak zorundayız,” diyerek yapısal dönüşüm çağrısı yaptı.

Exit mobile version