Basın açıklaması Nakliyat-İŞ Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu tarafından yapıldı. Küçükosmanoğlu yaptığı açıklamada koranavirüsün dünya üzerindeki etkilerine ve sonuçlarına değindi. Türkiye’deki durum hakkında da bilgi verdi.
Emperyalizmin dünya haklarının yaşadığı pandemi sürecini en ağır biçimde geçirmesinin tek sorumlusu olduğunu belirterek parababalarının sağlığın özelleştirilerek ticarileştirilmesinin sonucunda kârlarına kâr kattığını ve kârlarını tüm insanlığın sağlığından daha önemli gördüklerini belirtti.
Küçükosmanoğlu bu salgında emperyalist merkezlerin, metropollerin ABD ve diğerlerinin tüm ihtişamlarının ve yaldızlarının döküldüğünü, toplu mezarların, binlerce insanın bir kap yemek almak için kilometrelerce uzayan kuyrukta, saatlerce beklediğini ve sağlık hizmetlerinden yararlanamadığını belirtti.
Dünyada ve Ülkemizde Covid-19/pandemi sürecinde yaşanmakta olan ekonomik- toplumsal sorunların, krizin faturasını sermeye sınıfı, parababaları tarafından işçi sınıfına, yoksullara, halklara çıkartıldığını ifade eden Küçükosmanoğlu bu süreçte İşsizlik ve yoksulluğun daha da arttığını söyledi.
Ülkemizde ise Covid-19/pandemi sürecinde parababalarının ve patronların kârlarının, çıkarlarının her zaman öncelikli olduğunu, bunun sonucu işsizlik oranları %30’lara, % 50’lere ulaştığını, hayat pahalılığı ve enflasyon da her geçen gün arttığını belirtti.
Sendika Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu’nun yaptığı basın açıklamasının tam metni şöyle;
İşçilerin Sağlığı Parababalarının, Patronların Kârından Daha Değerlidir, Önemlidir
Tüm Dünyada ve ülkemizde Covid-19 pandemi süreci insanlığın baş belası olmaya devam ediyor. Dünyada Covid-19’dan şuana kadar yaşamını yitirenlerin sayısı 1 milyona yaklaştı. 772 bin insan yaşamını yitirdi. Türkiye’de ise Sağlık Bakanlığının açıklamalarına göre 6 bini buldu. Dünyada en çok ölüm, dünyanın baş haydudu ABD de 170 bin ölümle oldu.
Dünyada içerisinde yaşadığımız tarihsel süreçte egemen durumda olan kapitalizm/emperyalizm dünya haklarının bu pandemi sürecini en ağır biçimde geçirmesinin de sorumlusudur.
Sağlığın özelleştirilmesi, ticari meta durumuna getirilmesi ve bir avuç parababasının, sermaye sınıfının kârının, çıkarının tüm insanlığın sağlığından geleceğinden daha önemli görülmesi sonucu bu kadar ağır olmasını, yaşanmasını beraberinde getirmektedir.
Emperyalist merkezlerin, metropollerin ABD ve diğerlerinin tüm “ihtişamları”, “yaldızları” dökülmüştür. Toplu mezarlar, binlerce insanın bir kap yemek almak, kilometrelerce, saatlerce kuyrukta beklemesi, sokaklarda kalması, sağlık hizmetlerinden yararlanamaması olağan bir durum olmuştur, oralarda.
Dünyada ve Ülkemizde Covid-19/pandemi sürecinde yaşanmakta olan ekonomik- toplumsal sorunların, krizin faturasını sermeye sınıfı, parababaları tarafından işçi sınıfına, yoksullara, halklara çıkartılmaktadır. İşsizlik, yoksulluk daha da artmaktadır.
Ülkemizde Covid-19/pandemi sürecinde parababalarının, patronların kârları, çıkarları her zaman öncelikli olmuştur. Bunun sonucu işsizlik oranları % 30’lara, % 50’lere ulaşmış, hayat pahalılığı, enflasyon da her geçen gün artmaktadır.
- 26 Mart tarihinde Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından konfederasyonların da istemiyle yayımlanan Genelge ile grev hakkı, toplu sözleşme süreçleri askıya alınmış sendikal faaliyet üye yapma ile sınırlandırılmıştır. Daha sonra 17 Nisan tarihinde çıkarılan torba yasa ile bu duruma yasallık kazandırılmıştır.
- Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi işverenlerinin girişimleriyle SGK, tamamen hukuksuz bir şekilde Covid-19’un meslek hastalıkları ve iş kazası olarak tanımlanmaması gerektiğini içeren bir Genelgeyi 7 Mayıs tarihinde çıkartmıştır. Sendikamız bu Genelgenin iptali ve yürütmesinin durdurulması için Danıştay’a dava açmıştır.
- İşverenlere, yapılan yasal düzenlemeyle, işçileri süresi belli olmayan ücretsiz izine çıkartma hakkı tanınmıştır.
- 2 milyona yakın işçi bu süreçte ücretsiz izine çıkartılmıştır. Ücretsiz izne çıkartılan işçiye İşsizlik Fonundan ayda 1.168,00 TL ödeme yapılmaktadır. Bu, işçiyi ölüme mahkum etmektir.
- İş-Kur verilerine göre 3.700.000 işçi kısa çalışma ödeneğinden yararlanmıştır.
- İşsizlik Fonu tamamen parababalarının çıkarların için yağmalanmaktadır. Kısa çalışma ödeneğinden yaralanan işçilerin yıl sonuna kadar işveren tarafından karşılanması gereken SGK primi, vergi vb. ödemelerde yapılan düzenlemeyle İşsizlik Fonundan karşılanacaktır.
- Bu süreçte yaşamlarını ortaya koyarak sağlık hizmeti veren sağlık emekçilerinden şuana kadar 100’e yakın doktor, hemşire, işçi yaşamını yitirmiştir. Bu süreç böyle devam ederken Manisa’da Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesinde Covid-19 testi pozitif çıkan 80 sağlık emekçisi hakkında “neden pozitifsin”, “neden kendinizi korumadınız” diye soruşturma başlatılmıştır.
- THY ve bağlı işletmelerde çalışan 15.000’in üzerinde çalışan işçilerin ücretleri Covid-19’dan kaynaklanan işletmenin zararı gerekçesiyle % 30 oranında düşürülmesi için sendikalarla görüşmeler yapılmaktadır. THY işvereni, bu öneriyi kabul etmeyen işçileri işten atmakla, ücretsiz izne çıkartmakla tehdit etmektedir. İşyerlerinde örgütlü olan TÜRK-İŞ’e bağlı Hava-İş ve HAK-İŞ’e bağlı Öz Çelik-İş Sendikaları şuana kadar bununla ilgili hiçbir bir tepki ortaya koymamıştır.
- Ankara Tabip Odası’nın açıklamasına göre Ankara’da 517 sağlık çalışanına Covid-19 tanısı kondu.
- Fabrikalarda, kargolarda, organize sanayi bölgelerinde, marketlerde, inşaatlarda ve diğer üretim ve hizmet alanlarında çalışanlara üretimin ve hizmetlerin davamı için Covid-19’la ilgili gerekli önlemler alınmadan işçiler her koşulda çalışmaya zorlanmaktadır. İşverenler, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasına aykırı şekilde baskılar yapmaktadır.
- MÜSİAD, MESS v.b işveren örgütleri bu süreçte parababalarının kârını, sömürüsünün devamını sağlayacak, çalışma biçimlerinin hayata geçirilmesine öncülük etmektedir.
- MÜSİAD’ın izole sanayi bölgeleri, MESS’in MESS-SAFE’i (elektronik kelepçe) ile işçileri her koşulda üretimin devamı için çalışma kampında çalışır duruma getirmek istemektedirler.
- Bu sürecin geldiği en son aşama Dardanel ve Vestel örnekleridir.
- Çanakkale Dardanel’de İl Hıfzıssıhha Kurulu kararı ile 15 gün boyunca “kapalı devre üretim” yapma kararı alınmıştır. Bu kararın altında kurulda bulunan CHP’li Çanakkale Belediye Başkanın da imzası bulunmaktadır.
- Bu kararla 150’yi aşkın işçinin Covid-19 testinin pozitif çıktığı 56’sının hastanede yattığı Dardanel Fabrikasında işçiler tamamen hukuksuz, keyfi olarak, Covid-19’lu işçilerle birlikte 1000’e yakın işçi 15 gün süreyle çalışma kampına dönüştürülen fabrikada çalıştırılmışlardır. Bu hukuksuzluktur, insanlık dışıdır. Dardanel işçisi köle değildir. Hıfsızssıhha Kurulu Kararı iptal edilmelidir.
- Manisa’da bulunan ve 17 bin işçinin çalıştığı Vestel’de de 1000’in üzerinde işçinin Covid-19 testinin pozitif çıkmasına karşın üretime ara vermeden devam edilmiş ve bunun sonunda şuana kadar 7 işçi yaşamını yitirmiştir. İşçi kardeşlerimizi rahmetle ve saygıyla anıyoruz. Bu 7 işçi kardeşimizin katledilmesinden Vestel işverenleri sorumludur. Vestel işverenleri Vestel işçilerine ve işçi sınıfımıza hesap vermelidir
- Vestel’de ki yaşananlar fabrika ile sınırlı kalacak bir durum değildir. Başta Manisa olmak üzere tüm Ege Bölgesini Covid-19 açısından etkileyen bir durumdur.
Vestel de üretime ara verilmeli, tüm işçiler ücretli izine çıkartılmalı, tüm işçilere test yapılmalı, karantina süreçleri hastaneler kanalıyla takip edilmelidir. Vestel işçisi köle değildir.
Bu süreçte AKP İktidarı işçilerin yaşamı ve sağlığı yerine parababalarının, patronların karını sömürüsünü güvence altına alan kararlar almış, yasal düzenlemeler yapmıştır.
Yine bu süreçte işçi sınıfının ekonomik mücadele örgütleri olan sendikalar, işçi konfederasyonları parababalarının işçi sınıfına yönelik saldırıları, baskıları zulümleri karşısında gerekli örgütlenmeyi ve mücadeleyi ortaya koyamamışlardır.
Sendikamız her alanda örgütlü olduğu işyerlerinde direniş ve grev alanlarında işçilerin sağlığı parababalarının, patronların karından daha değerlidir, önemlidir mücadelesini vermeye devam edecektir.
Sendikamız, Dardanel ve Vestel işçileri ile her zaman dayanışma içerisindedir.
Vestel İşçisinin Sağlığı, Yaşamı Zorlu Holding’in Kârından, Servetinden Daha Değerlidir.
Dardanel İşçisinin Sağlığı, Yaşamı Dardanel Patronun Kârından, Servetinden Daha Değerlidir!
Çanakkale Hıfzıssıhha Kurulu Kararı İptal Edilsin. Dardanel İşçisi Köle Değildir!
Covid-19 Meslek Hastalığıdır. İş Kazası Sayılmalıdır. SGK Genelgesi İptal Edilsin!