İSTANBUL – Maltepe Belediyesinde çalışan temizlik işçilerinin iş yükü gün geçtikçe daha da artıyor. İşçi sayısının yetersizliğinden şikayet eden işçiler, belediye yönetiminin süpürge bölümüne işçi alması gerekirken şef amir aldığını söyleyerek, “Önceden 180 kişiyle süpürdüğümüz sokakları şimdi 70 kişiyle süpürüyoruz. Habire şef amir alıyorlar, neredeyse işçi başına bir amir düşecek” diyor.
HERKESİN GÖZÜNDE 4 BİN LİRA ALIP İŞ YAPMAYAN İNSANLARIZ
Evrensel’den Murat Uysal ve Eren Ergine’nin haberine göre, DİSK’e bağlı Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Maltepe Belediyesinde çalışan temizlik işçileri, üzerinden 5 ay geçen grevin ve TİS’in ardından süpürdükleri sokak sayısının 3 katına çıktığını ifade ediyor. İşçiler, çözüm için belediyenin bir hamle yapmadığını, sokaklarda halkın tepkisiyle karşılaştıklarını söylüyor. Kemal Sunal’ın Çöpçüler Kralı filminden örnek veren Süpürgeciler, “Tüm hırslarını belediye işçisinden çıkarıyorlar, sanki onun işsizliğinin sebebi belediye işçisiymiş gibi. İki dakika soluklansak bizim vergilerimizle çalışıp bir iş yapmıyorlar diye söyleniyorlar. Belediye işçisi milletin stres topu olmuş. Herkesin gözünde 4 bin lira alıp iş yapmayan insanlarız. Adam işsiz, balkonunda oturup kara kara düşünüyor, o sırada belediyede çalışan birini görüyor sinirini ondan çıkarıyor” diyor.
“ÖRGÜTLÜLÜĞÜ BÖLMEYE ÇALIŞIYORLAR”
Her gün Maltepe sokaklarını ellerinde süpürgeleriyle arşınlayan işçilerin sorunları, üzerinden 5 ay geçen grevden sonra katlanarak büyümüş. “Süpürgede çok sıkıntı var, işçi yok” diyen bir süpürgeci şöyle devam ediyor: “Emekli olan da var araç arkasına çekilen de. Süpürgeden işçi çekiyorlar ama süpürgeye işçi almıyorlar. Süpürgeyi hiç önemsemiyorlar. İşçi sayısı az olduğu için bazı sokakları temizlemeye zamanımız kalmıyor, öyle olunca da şikayetler geliyor. En başta vatandaş daha sonra şefler, amirler bize yükleniyor. Eşiyle kavga eden bile süpürgeciye sataşıyor.”
İşçi alımlarının gerekli olan süpürge gibi bölümlerin yerine şeflik amirlik gibi kısımlara yapıldığını söyleyen süpürgeci, “Yönetimin tanıdıklarını belediyenin içine dolduruyorlar. Hepsinin bir rütbesi var, işe alınan şeflerin sayısı süpürgecilerin sayısına yaklaştı. Keşke onların da eline bir süpürge verseler de işimiz hafiflese” diyor. Bir başka işçi ise ihtiyacın olmadığı yere yapılan işçi alımlarına ilişkin, “Süpürgede, temizlikte her şeyin üstünde bir örgütlülüğümüz var. Bu örgütlülüğü dağıtmak, işçileri temizlenemeyen sokaklarda halkla karşı karşıya bırakarak yıldırmak istiyorlar” diyor. Süpürge bölümünde normalde 180 kişinin çalıştığını söyleyen işçi, “Şimdi 70’e kadar düştük, doğal olarak yetişemiyoruz sokaklara. 180 süpürgeci buraya yetiyordu, o zaman hem sokaklar temiz oluyordu hem de biz bu kadar yoğun çalışmıyorduk. Şimdi eve baygın varıyoruz, sokaklar da temiz olmuyor” ifadelerini kullanıyor.
İŞÇİLERİN ÇOĞU EK İŞ YAPARAK GEÇİNMEYE ÇALIŞIYOR
Yolu yemeği çıkınca asgari ücrete çalıştıklarını söyleyen işçiler, “Belediye işçisinin yüzde 80’i ek iş yapıyor. Taksicilik yapanı var, garsonluk yapan var, kahvede çalışanı var. Emeklilik yaşı gelmiş olmasına rağmen çalışmaya devam eden de var. Herkes belediye işçisi çok para alıyor diyor ama biz her şeyi cebimizden karşılıyoruz. Minibüse binince kimse sen belediye işçisisin para verme ya da lokantacı bugün para verme demiyor. Sabahtan akşama dışardayız, cebimizden yiyoruz. 2 gün iznimiz var. 5 günün yorgunluğunu o 2 günde anca atabiliyoruz. Maltepe dışına çıkmak imkansız zaten. Maltepe’de sahile de inemiyoruz, tatil günlerini mahallede geçiriyoruz, dışarıya çıkmak da bir sürü para. Tuzla’ya gidip marinada oturamıyoruz. Maltepe işçisi Maltepe’nin tüm sokaklarını temizliyor ama oturduğu yerler belli. Genelde E-5 üstünde oturuyoruz, çünkü aldığımız ücret Maltepe içerisinde bir evin kirasını bile karşılamıyor. E-5 altında oturmak imkansız. Maltepe işçisi mecbur Gülsuyu’nda gecekonduda yaşıyor” diyor.
İŞÇİLERİN ÇOĞU HACİZLİK
Belediyede birçok işçinin hacizlik durumda olduğunu söyleyen süpürgeci, “Bu ücretlerle birikim yapmak zaten mümkün değil, kredi kartlarıyla hayatta kalmaya çalışıyoruz. İşçilerin birçoğu hacizlik durumda. Önceden eve geliyordu haciz memurları şimdi ücretin üçte birine haciz koyabiliyorlar en fazla. Böyle olunca da işçi korkmuyor, kredilere sarılıyor. Çay simit hesabı yapan hükümetten ne beklersin ki? Yönetenler yanındakine bakarak memleketi yorumladığı için aç olanı görmüyor, çünkü yanındakiler lüks içinde yaşıyor. Gün içinde içtiğimiz suyun hesabını tutuyoruz. Ayda 200-300 lira sadece içme suyuna veriyoruz” diye anlatıyor.