ANKARA – Pandemi koşullarına rağmen öldüresiye çalıştırılan işçiler, ekonomik kriz ve artan hayat pahalılığı ile daha da yoksullaşırken, patronlar kârına kâr katmaya devam ediyor.
Ücretsiz izin, kod 29 ve işsizlik tehditi ile açlık sınırında bir asgari ücret dayatılarak çalıştırılan işçiler, ödeyemedikleri faturalar ve borçlar ile boğuşarak hayatta kalmaya çalışırken, makina ihracatı yapan firmalar yılın ilk 3 ayında 5.4 milyar doları cebe indirdi bile. Üstelik geçen yıla kıyasla elde edilen karda yüzde 15 lik bir artış oldu.
ANKA’nın haberine göre, Covid-19 vakaları sebebiyle üretimde yüzde 14’e yakın gerileme yaşayan Avrupa ülkeleri, ilk çeyrekte Türkiye’den makine alımında hız kesmedi. Türkiye’nin AB geneline makine ihracatının yüzde 22 yükseldiği bu dönemde Almanya, İngiltere, İtalya, Fransa ve İspanya gibi makine imalatında güçlü ülkelere yapılan ihracatta yüzde 23,3 ile yüzde 37,6 arasında değişen artışlar sağlandı. ABD’ye yapılan makine ihracatının da pozitife döndüğü bu dönemde, vaka artışları sebebiyle üretimi olumsuz etkilenen Avrupa ülkelerindeki yüksek artışın önemine dikkat çeken Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu şunları söyledi:
“Dünya genelinde yeniden kapanma önlemlerinin konuşulduğu bu dönemde, imalatını aksatmayan rekabetçi sektörler için önemli fırsatlar sürüyor. Biz şu ana kadar bu fırsatları çok iyi değerlendirerek olağanüstü bir performans ortaya koyduk ve geçen yıl salgın öncesi dönemi de kapsayan ilk çeyreğe göre bu yıl yüzde 15 artış sağladık. Henüz salgının baz etkisi başlamadan elde ettiğimiz bu veriler, büyük bir başarı göstergesi oldu ve ilk çeyrekte özellikle Avrupa Birliği’ne yağmur gibi Türk makinesi yağdı. Birçok ülkede sınai üretimin düşük seviyelerde seyretmesine rağmen, Avrupalı imalatçılar ellerine geçen her fırsatta Türk makinesi aldı.”
‘2019 İLK ÇEYREK VERİSİNİ 750 MİLYON DOLAR AŞTIK’
Geçtiğimiz yılın ikinci yarısında başlayan talep artışını AB genelinde sürekli kılmak için, Türkiye’nin Makinecileri markasıyla ısrarlı ve hedefe yönelik çalışmalar yürüttüklerini belirten Karavelioğlu şunları ifade etti:
“Özellikle Almanya’daki sektör temsilcileri, yöneticileri ve medya kuruluşları ile çok güçlü ilişkilerimiz var. Dönemsel ihracat performansımızı duyurduğumuz aylık bültenlerle sektör platformlarında geniş yer buluyoruz ve Avrupalı iş ortaklarımızdan büyük ilgi görüyoruz. Onların Türk makinelerine ilgi ve ihtiyacını daha fazla değerlendirerek bu yılı bir sıçrama yılına dönüştürmek istiyoruz. Mart sonunda 2019 yılı ihracat rakamını 750 milyon dolar aşarak, baz etkisinin görünür hale geleceği ikinci çeyreğe büyük bir moralle girdik. Yılsonuna kadar 20 milyar dolar makine ihracat hedefi koymuştuk. İlk çeyrekte serbest bölgeler dâhil 5,4 milyar dolar ihracat performansımızla, bu hedefi zorlanmadan yakalayacağımıza inanıyoruz.”
‘DÖNÜŞÜM TRENDLERİNİ TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİNE TAŞIYORUZ’
Makine İhracatçıları Birliği’nin yürüttüğü yurtdışı tanıtım çalışmaları hakkında bilgiler veren Karavelioğlu şunları söyledi:
“Mart ayında INTEC dijital fuarına Almanya’nın doğu eyaletlerindeki partnerimiz VEMAS İnovasyon Birliği ile birlikte katıldık. Bu ay da Hannover Sanayi Fuarı’nda Türkiye’yi temsil ediyoruz ve Alman makine işletmelerini ülkemizde yatırım yapmaya çağırıyoruz. Hannover Fuarı teknoloji üreten sektörler için buluşma noktası. Bundan tam 10 yıl önce Endüstri 4.0 kavramı yeni bir konsept olarak, ilk defa Hannover’de dünyanın görüşüne sunulmuştu. İmalat sanayi, bütün dünyanın meselesi haline gelen yeşil mutabakatın da etkileriyle hızla dönüşüyor. Kısa zaman içinde Endüstriyel Yapay Zeka, Uç Bilişim ve Timrobotik konularını tartışıyor olacağız ve dönüşüm trendlerini Türkiye’nin gündemine taşımaya devam edeceğiz.”
‘MAKİNE İHRACATINDAKİ ARTIŞ TOPLUMU MUTLU EDİYOR’
Karavelioğlu, makinelerin yüzde 11 payla Türkiye’nin en büyük ikinci ihraç kalemi olduğuna dikkat çekerek “Bu payı ileri ülkelerde olduğu gibi yüzde 15-20 bandına taşımalıyız. Ülkemizde şu an yüzde 30 seviyesinde olan makine, elektronik ve taşıt araçları toplam ihracatının da sürdürülebilir bir ekonomik yapı oluşturabilmek için yüzde 45 seviyelerine yaklaşması gerekiyor. Makine ihracatının güçlü ve sürdürülebilir bir gelir kaynağı haline geliyor oluşu, toplumumuzun mutluluğunu ve geleceğe dönük ümitlerini her alanda pekiştirecek bir unsurdur. Türkiye bu yolda emin adımlarla ilerliyor” dedi.
İhracattaki moral verici gelişmelerin yanında, Türkiye’de makine ithalatına harcanan miktarın fosil yakıtları yakaladığı uyarısında bulunan Karavelioğlu şunları söyledi:
“Teşvik mevzuatında yapılacak iyileştirmelerle ithalatı kolaylaştırıcı ve özendirici unsurların kontrol altına alacağına inancımız tam. Bir yanda Doğu’nun ucuz ve dampingli mallarıyla baş ederken, diğer yanda Batı’nın müşterilerine sağladığı cazip finansman olanaklarıyla rekabet edebilecek imkanlara kavuşmalıyız. Bunun için de kaynaklarımızı çok dikkatli kullanmalıyız. Yılda 30 milyar dolar makine ithalatı olduğunda dış ticaret açığımız çift hanelere ulaşıyor. Oysaki kapasitelerimizin yüzde 30’u şu an boşta ve bu kapasitenin üretim değeri makine dış ticaret açığımız olan 10 milyar doları karşılamaya yetiyor.”