ANKARA – KHK ile kamu görevlerinden uzaklaştırılan bireylerin geri dönmesi yönünde talepte bulunan KESK üyeleri, Madenci Parkı’nda oturma eylemi başlattı. KESK’in, ihraç edilen kamu emekçilerinin geri iadesi için Meclis önünde gerçekleştirmeyi planladığı basın açıklamasına polis müdahale etti.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevlerinden çıkarılanların geri dönmesi talebiyle Diyarbakır/Amed’den Ankara’ya düzenledikleri yürüyüşün dördüncü gününde Ankara Madenci Anıtı önünde bir açıklama yaptı. Meclis önünde açıklama yapmak isteyen KESK üyeleri, polis tarafından engellendi.
Polis müdahalesine ve gazetecilerin görüntü almasına tepki gösteren KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, “Bu şiddeti kınıyoruz” ifadelerini kullandı.
Farklı şehirlerden Ankara’ya gelen KESK üyeleri, Meclis’in Çankaya kapısına yakın konumda bulunan Madenci Anıtı’nda durduruldu. “KHK zulmü direnişle sona erecek” yazılı pankart açan kalabalığın bekleyişi devam ediyor.
Açıklama esnasında “Bijî berxwedana karkeran”, “Zam, zulüm, işkence işte AKP” sloganları atıldı.
KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, “15 Temmuz 2016 tarihinde OHAL sırasında KHK ile görevden ihraç edilen kamu emekçileri, üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen hala görevlerine dönebilmiş değildir. Arkadaşlarımız, iade edilmemelerinin nedenini hâlâ bilmiyor. Son arkadaşımız görevine dönünceye kadar bu mücadeleye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
‘125 BİN KAMU EMEKÇİSİ NEDEN İHRAÇ EDİLDİ?’
Daha sonra söz alan KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, 14 Ekim’de başlatılan eylemin aslında 9 yıl boyunca devam eden bir sürecin parçası olduğunu belirterek, “Darbe girişiminin ardından bu ülkede 125 bin kamu emekçisi ihraç edildi. Hiçbir darbede, başarılı oldukları dönemlerde bile bu kadar çok kamu görevlisi görevinden alınmamıştır. Darbe süreçlerinde kimse bu kadar kötü etkilenmemişti. Hiçbir darbe süreci, 10 sene boyunca bu şekilde kurumların kapatılmasıyla devam etmemiştir. 125 bin kamu emekçisi neden ihraç edildi? Sebepleri, bu ülkede emekçilerin haklarını talep etmek için gerçekleştirdikleri eylemlerdi. Barışın sağlanmasını istemekti. 8 Martlarda kadınlara yönelik şiddetin sona ermesini talep etmekti. Nitelikli anadilde eğitim istemekti” şeklinde konuştu.
‘EMEKÇİLERİN BİRLİKTELİĞİYLE KURGULANABİLİR’
Yürüyüşün aynı zamanda barış talebini de içerdiğine dikkat çeken Ayfer Koçak, “Barışın inşası, o ülkede yaşayan halkların ve emekçilerin ortak yaşamı ve gönüllü birlikteliği ile mümkündür. Bunun için demokratik uygulamaların yeniden tesis edilmesi gerekir. KHK ihraçları sonrası bu ülkede seçilmiş belediyelere kayyum atandı. KHK’larla başlayan hukuksuzluk kayyumlarla sona ermedi. Dergiler, gazeteler ve televizyonlar kapatıldı. Haber alma hakkımız ihlal edildi. Torba yasalarla emeklilik haklarımız elimizden alındı. Bugün emeklilikte yaşanan sıkıntılar tesadüf değildir. Bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasıyla kadına yönelik şiddet meşrulaştırıldı.” dedi.
Ardından 2016 yılında Şırnak Belediyesi’nden ihraç edilen Abdulrezak Yıldız, “9 yıldır yürüyüşteyiz. Yetkililer, keyfi gerekçelerle bizi işten çıkardılar. Yıllarca halka hizmet ettik ve bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz. 9 yıl boyunca hukuksuzlukla mücadele ediyoruz” dedi.
Açıklamanın ardından oturma eylemine geçerek, eylemlerini saat 17.00’a kadar sürdürecekler.
ADALET BAKANLIĞI ÖNÜNDE DE MÜDAHALE EDİLMİŞTİ
Diyarbakır’dan Ankara’ya yürüyen Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyeleri, dün Adalet Bakanlığı’na yürümek istediklerinde polis müdahalesi ile karşılaştı. KESK üyeleri, kısa bir çatışmanın ardından oturma eylemine geçti. KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, yaptığı değerlendirmede, “Aradan 9 yıl geçmiş olmasına rağmen ve dosyalarında suç teşkil edecek bir durum olmamasına rağmen, arkadaşlarımız AKP yargısı nedeniyle görevlerine iade edilmiyor” diye konuştu.