PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın örgütüne yaptığı çağrı ve çağrının YPG’yi kapsayıp kapsamadığı konusunda DEM Partili vekillerin bile farklı görüşler belirttiği tartışmalar sürerken Suriye’nin kıyı bölgelerinde HTŞ’liler Alevi katliamlarına girişmişti.
Öcalan’ın çağrısının ardından PKK tarafından Mustafa Karasu ve Cemil Bayık gibi önemli isimler çağrıya uyacaklarını duyurmasının ardından gözler SDG’ye dönmüştü. Salih Müslim’in birbiriyle çelişen açıklamaları ile YPG lideri Mazlum Abdi’nin çağrıyı olumlu bulduğunu fakat kendileri ile ilgili olmadığını belirtmesinin üzerinden birkaç gün geçmişti ki, HTŞ ile masaya oturarak 8 maddelik bir anlaşma imzaladılar.
Anlaşma ana akım medyada Erdoğan’ın zaferi ve Kürtlerin Suriye’de bir statü elde etmedikleri yönünde propaganda malzemesine dönüştürülürken, Kürt Ulusal Hareketine yakın çevrelerde ise Kürtlerin federal bir yönetime doğru büyük bir adım atıldığı şeklinde yorumlanıyor.
İşte o anlaşmanın tüm maddeleri.
Madde 1 – Suriye’nin tüm topraklarında ateşkesin sağlanması.
Madde 2 – Tüm Suriyelilerin, dini geçmişleri ne olursa olsun, liyakat esasına göre tüm kurumlarda haklarının güvence altına alınması.
Madde 3 – Kürt toplumu, Suriye devletinin asli bir parçasıdır ve Suriye devleti, vatandaşlık hakkını ve tüm anayasal haklarını güvence altına alır.
Madde 4 – Tüm Suriyelilerin siyasi süreçte temsil edilme ve katılım haklarının güvence altına alınması.
Madde 5 – Kuzeydoğu Suriye’deki tüm sivil ve askeri kurumların, sınır kapıları, havalimanı, petrol ve gaz sahaları dahil olmak üzere Suriye devlet yönetimiyle birleştirilmesi.
Madde 6 – Suriyeli mültecilerin tamamının Suriye’ye geri dönmelerinin sağlanması ve devlet tarafından güvenliklerinin teminat altına alınması.
Madde 7 – Suriye’ye, eski rejimin kalıntıları ve ülkenin güvenliği ile birliğini tehdit eden tüm unsurlarla mücadelesinde destek sağlanması.
Madde 8 – Bölünme çağrılarının, nefret söylemlerinin ve Suriye toplumunun tüm bileşenleri arasında fitne girişimlerinin reddi.