AKP, şefi Erdoğan’ın öncülüğünde her muhalif sesi susuturmaya dönük adımları yıllardır hayata geçiyor. Sendikalardan DKÖ’lere(Demokratik Kitle Örgütlerine), Sivil Toplum Örgütlerinden kampüslere kadar heryerde yoğunlaştırılan devlet baskısı sonucu demokrasi mücadelesi ülke tarihinin en zor süreçlerinden birini yaşıyor.
Yazılı ve görsel medya üzerindeki baskı ile muhalif yayın organlarının kapatılması, TMSF tarafından el konulması ve yandaşlara devredilmesiyle burjuva basın içindeki muhalefet neredeyse tamamen susturulmuş oldu. Böylece iktidar çok büyük oranda, geniş yığınları istediği gibi manipüle etme olanağına da sahip oldu.
Ülke tarihi boyunca farklı seslere tahammülsüz tutum takınan devlet gerçeği, AKP iktidarı ile -hangi temelde olursa olsun- muhalifliği terör suçu sayan bir noktaya evrildi. Son olarak Sosyal Medya Düzenlemesi adı altında, internet üzerinden yayın yapan gazeteler ve sosyal medyada görüşlerini açıklayan muhalif kişiler susturulmak istenmiştir. Sözkonusu düzenleme ‘sansür yasası’ olarak tarihe kaydedilmiştir.
Tekçi histeriyle heryerde, her bir yaşam ve faaliyet alanında farklı sesleri susturma gayretiyle hareket eden AKP, Meclis’te de muhalif sesleri kısmaya yönelik yeni bir adım atmaya hazırlanıyor.
AKP-MHP ittifakının Meclis’in yeni döneminde milletvekillerinin konuşma sürelerinin azaltılması için İçtüzük değişikliği üzerinde çalıştığı öğrenildi.
Koronavirüs salgını nedeniyle 48 gün verilen aranın ardından AKP’nin infaz düzenlemesi, bekçiler kanunu, ikinci yargı paketi, çoklu baro teklifi ve sosyal medyaya sınırlama getiren yasalar için 28 Temmuz’a kadar çalıştırılan TBMM’de, yeni dönem hazırlıkları başladı.
AKP’nin TBMM Genel Kurulu’nda konuşma sürelerini sınırlayacak TBMM İçtüzüğü değişikliği üzerinde hazırlık yaptığı öğrenildi. Taslak çalışmada; Genel Kurul’da siyasi parti ve komisyon adına yapılan 20 dakikalık, üye tarafından yapılan 10 dakikalık konuşmaların yarıya indirilmesi planlanıyor.
‘İKTİDARIN EZME ÇABASI‘
ANKA’dan Şeyma Paşayiğit’in haberine göre; CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, iktidarın İçtüzük değişikliği hazırlığı hakkında şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye’de demokrasi AKP eliyle tamamen yok edildi. Demokrasi rakiplerini onları aynı olmaya indirgeyerek değil, onlarla mücadele etmeyi göze almayla mümkündür. Ancak bugün görüyoruz ki iktidar toplumun her tarafını aynılaştırmaya ve rakiplerini iktidar gücüyle ezmeye çalışmaktadır. Dün Avukatlık Yasası ile avukatların sesini kıstılar, bugün İçtüzük değişikliği ile milletvekillerinin sesini kısmaya çalışıyorlar. İktidarın demokrasi dışı eylemleri dün baroları vurdu bugün vekilleri, yarın toplumun her kesimini vuracaktır. Bugün iktidarın tüm hukuksuzluklarına, demokrasi dışı eylemlerine birlikte ses çıkarmalıyız. CHP olarak mücadelemiz Cumhuriyetimiz demokrasiye evirilene kadar toplumun tüm demokrasi mağdurları için devam edecektir. Bizi kısıtlamalarla susturamazlar. Meclis’te, sokakta, kahvehanede, ev ev dolaşarak gerçekleri anlatmaya devam edeceğiz.”