İSTANBUL – Tayfun Kahraman’ın eşi Meriç Kahraman, gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Tayfun’un iki hafta içinde MR çektirmesi gerektiğini belirtti. Meriç Kahraman, “Bugünkü görüşte Tayfun’un dün Cerrahpaşa’ya götürüldüğünü ve iki hafta içinde MR çekilmesi gerektiğini öğrendim. Sabırlı olmaya çalışsak da sağlık söz konusu olunca endişelenmemek elde değil. Tayfun’un MS tedavisi cezaevi koşullarında devam ediyor. Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla haksız olduğu kanıtlanmış bir yargı süreci ile hayatımızdan koparılan 40 ay geri gelmeyecek, bunu biliyorum” dedi.
Kahraman’ın durumu hakkında Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararı verdiği, fakat bu kararın henüz uygulanmadığı da ifade edildi.
Tayfun Kahraman’ın eşi Meriç Demir Kahraman, Silivri Cezaevi’nde gerçekleştirdikleri 179. görüşmenin ardından konuyla ilgili sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulundu.
Kahraman, bu paylaşımında şunları yazdı:
“25 Eylül 2025, Silivri, 179. görüş: Tayfun’dan tüm dostlarına selam. Bugünkü görüşte Tayfun’un dün Cerrahpaşa’ya götürüldüğünü ve iki hafta içinde MR çektirmesi gerektiğini öğrendim. Sabırla beklesek de sağlık durumu söz konusu olunca endişe duymamak mümkün değil. Tayfun’un MS tedavisi cezaevi koşullarında ilerliyor. Anayasa Mahkemesi kararıyla adaletli olmadığı tescil edilmiş bir yargılama sonucunda hayatımızdan çalınan 40 ay geri gelmeyecek, bunu biliyorum. Bu haksızlığın daha fazla sürmeyeceğini umuyoruz.”
AYM YENİDEN YARGILAMA KARARI VERMİŞTİ
Şehir plancısı Tayfun Kahraman’ın Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı bireysel başvuru 31 Temmuzda sonuçlandırılmıştı. Kahraman, mahkemeler tarafından “esasa etkili iddia ve itirazlara yeterince değerlendirme yapılmadan mahkumiyet kararı verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği” gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Tayfun Kahraman’ın adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ve yeniden yargılanması gerektiğine oy çokluğu ile karar vermişti. Genel Kurul’un adil yargılanma hakkı kapsamında verdiği ihlal kararının gerekçesinde, “hakkaniyete uygun yargılama prensibi gereği, mahkumiyet kararlarında ifade edilen illiyet bağının derece mahkemeleri tarafından net bir şekilde ortaya konulmadığı” değerlendirmesinde bulunduğu öğrenildi.
Ancak, söz konusu gerekçeli karar henüz İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmemiştir.