Ana Oğul Direniyorlar: Bize Ekmek Yoksa Onlarada Huzur Yok

"Firma küçülüyor" gerekçesiyle işten çıkarılan Murat Polat, annesiyle birlikte her gün işe iade edilmeyi talep ediyor. Oğlunun yanında yer alan anne Esme Polat, "Bize ekmek yoksa, onlara da huzur yok” dedi.

İSTANBUL – İstanbul’da CarrefourSA Esenyurt deposunda çalışan Murat Polat, 18 Ağustos’ta “Firma küçülüyor” gerekçesiyle işten çıiştenkarıldı. Türkiye Ticaret, Kooperatif, Eğitim, Büro ve Güzel Sanatlar İşçileri Sendikası’nın (Tez-Koop-İş) örgütlü olduğu Carrefour depolarında 4 yıl çalışan Polat, bir dönem sendikanın işyeri temsilciliği yaptı. İşten çıkarılan Polat, 7 Eylül’den bu yana Carrefour deposu önünde işe iade talebiyle eylem gerçekleştiriyor. Annesinin de destek verdiği Polat’a, işçiler öğle aralarında ya da çay molalarında dayanışmada bulunuyor.

Polat, 2021 yılının başında işyerinde yeni bir temsilcinin seçilmesi gerektiğini fakat sendikanın bunu kabul etmediğini belirterek, “Sendika demokratik bir seçim yapmak yerine, mağazalarda yaptığı gibi tek adam anlayışıyla ve kayyum yöntemiyle atama yaparak, yönetime yakın birini temsilciliğe getirmek istedi. İşçilerin problemleri, sorunlarıyla ilgilenen bir temsilci istemiyorlardı” diye belirtti.

Ocak ayında temsilcilikten alınmasıyla işten çıkarılmasının önündeki engellerin kalmadığını dile getiren Polat, “Firma küçülmeye gittiği gerekçesiyle beni işten çıkardı. Fakat ben işçilerin haklarını savunduğum için işten çıkarıldım. Firma küçülmeye gitmiyor. Sendika ve işverenin anlaşmasıyla işten çıkarıldım. İşten çıkarıldığımda sendika başkanı telefonlarıma bakmadı. Sendika genel sekreteri ilk olarak ilgileneceğini söyledi. Fakat sonrasında o da telefonlarımı açmadı” şeklinde anlattı.

İŞ KAZALARI YAŞANIYOR

Çalıştığı 4 yıl boyunca çok yoğun çalışma koşullarının olduğunu vurgulayan Polat, “Robotlaşmıştık. Siparişler sürekli geliyordu, hiç bitmiyordu. Çalıştığımız ortamda iş güvenliği yoktu. Dolayısıyla iş kazaları yaşanıyordu. Bugün de biz buradayken bir iş kazasının olduğunu gelen ambulanstan anladık. Arkadaşımızı hastaneye götürdüler” dedi.

Salgın döneminde sağlık çalışanlarından sonra en büyük sıkıntıyı market işçilerinin çektiğini ifade eden Polat, “Marketler o yoğunlukta 3 ayda 1 yıllık cirolarını kazandılar. Fakat işçiler ya hastalandı ya da hayatlarını kaybetti” diye konuştu.

DİRENİŞ KORKUSU

Depo önünde direnişe geçmeden önce sendika veya firma genel merkezi önünde açıklamalar yaptığını söyleyen Polat, “Yapmış olduğum basın açıklamalarına kulak tıkayan bu anlayış, bizi direnişe sürükledi. Emekçilerin direnişten başka bir yolu olmadığını gördük. Ailemle birlikte direniyoruz” ifadelerini kullandı. Direniş alanına gelen firma yetkililerinin kendisine savcılık kararıyla uzaklaştırma uygulanacağını tebliğ ettiğini ifade eden Polat, “Biz yazılı tebliği bekliyoruz. Avukatlarımız bu duruma itiraz edecek. Direnişin sahiplenilmesi ve büyümesi onları korkuttu. Bu çırpınmaları nafile, güneşin doğuşunu engelleyemeyecekler” ifadelerini kullandı.

DESTEK ÇAĞRISI

Direnişe başladığı günden bu yana depo işçilerinin kendisine destek verdiğini dile getiren Polat, şunları söyledi: “Onlarla sohbet ediyoruz, halaylar çekiyoruz. Burada bir kıvılcım yanıyor, önemli olan buradaki kıvılcımı harlayabilmek. Önemli olan buradaki dayanışmayı büyütebilmek. Bunu da işçilerin birliği ve beraberliği ile sonuçlandıracağız. Başka da bir alternatifimiz yok. Tüm emek dostlarını, siyasi partileri buradaki direnişi sahiplenmeye davet ediyorum.”

ANNE: BURADA BEKLEYECEĞİZ

Murat Polat’ın annesi Esme Polat da oğluyla birlikte depo önünde direnişte yer alıyor. Oğlunun her zaman yanında olduğunu ifade eden anne Polat, “Oğlum eve geldiğinde çocukları bir şeyler istiyor. Oğlumun omuzu düşüyor. Çocuğumun omuzu neden düşsün. Sadece benim oğlum değil, bütün işçiler böyle. İşçiyi savunduğunda kötü oluyorsun, savunmazsan, ölümüne çalışırsan senden iyi kimse yok. Oğlumu işe almadıkları müddetçe burada oturmaya devam edeceğim. Bize ekmek yoksa onlara da huzur yok. Biz burada bekleyeceğiz” diye konuştu.

TEZ-KOOP’TAN İDDİALARA YANIT

Tez-Koop-İş Genel Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Pekgöz ise iddialara ilişkin şu cevabı verdi: “Carrefour yaşadığı ekonomik kriz nedeniyle küçülmeye gitti. 4’e yakın mağazasını Migros’a devretti. İstanbul’da da bazı mağazalarını sürekli elden çıkarıyor. Zararını küçültmeye çalışıyor. Bu süreçte de 250’ye yakın işçi çıkardı. Hatta biz müdahil olunca, ‘küçülmelerde isteğe bağlı olarak ayrılmak isteyenlere öncelikleri verin’ dedik. Bunların önemli bir çoğunluğu kendi istekleriyle yasal haklarını alarak ayrıldılar. Mağazalarda küçülme olduğundan depolarda da küçülmeye gittiler. Bu arkadaşımız 3-4 yıllık orada çalışıyormuş. Bu küçülme sırasında yasal hakları verilerek işten çıkarılmış. Şube başkanımız kendisini ziyaret ederek, işe iade davası açmak isteyip istemediğini sormuş, ‘seninle ilgili yasal yollara başvurabiliriz’ demiş. Arkadaşımız bunları kabul etmemiş. ‘Beni işten atamazlar’ diyerek eylem yapmayı tercih etmiş. Bizim bu noktada yapabileceğimiz yasal prosedür işe iade davasını açmaktır. Bu süreçte de sendika olarak avukatlığını yapmak ve masrafları karşılamak. Biz bunu yaparız, bundan yana çekincemiz yok. Yasal süreler dolmadan sendikamıza müracaat ettiği her an davası açılabilecek durumda.” (MA / Kadir Güney)

Exit mobile version