İSTANBUL – 1 Mayıs 1977’den 34 işçinin sermaye devletinin kontraları tarafından katledilmesinden bu yana Taksim Meydanı, işçi sınıfı açısından katledilen sınıf kardeşlerine sahip çıkmanın, sınıfın mücadele tarihine sahip çıkmanın, işçi düşmanlarına karşı kanının aktığı yerden hesap sorma ve ‘buradayız’ demek anlamına geliyor. Taksim Meydanı’nın işçi sınıfı için taşıdığı anlamı ve önemi yok etmeye çalışan sermaye devleti, işçilerin sınıfsal birliğini gerçekleştirmesinden, sınıfsal tarih bilincini ve ortak hafızasını güçlendirmesinden korkuyor. Bu korku ve işçi sınıfı düşmanlığı çalışma yaşamından sosyal alanlara kadar her gün çeşitli biçimlerde defalarca açığa çıksa da, 1 Mayıs ve Taksim Meydanı sözkonusu olduğunda gizlenemez, manipüle edilemez boyutlara ulaşıyor.
2024 İstanbul 1 Mayıs’ı yine sermaye devletinin işçi sınıfı düşmanlığını ve işçi sınıfından ne kadar korktuğunu gösterdiği bir gün oldu. Sendika konfedarasyonları, siyasi partiler ve meslek örgütleri ile demokratik kitle örgütlerinin çağrıları ile Saraçhane’de toplandı. Bazı gruplar Saraçhane’ye kadar ulaşamadan gözaltına alınırken Partizan kortejide İbrahim Kaypakkaya resimlerinin olduğu tişörtler bahane edilerek Saraçhane’ye alınmadı.
Kapatılan yollara, toplu taşıma araçlarıyla ulaşımın imkansızlığına, ara sokaklardaki barikatlara rağmen binlerce emekçi Saraçhane’de toplandı.
İŞÇİLERE POLİS BARİKATI VE TOMA
Saraçhane’de toplanan emekçiler 1 Mayıs alanına girmek istedi. Ancak işçilerin Taksim’e girişine engel olmak için alana açılan tek yol olan Unkapanı’ndaki Bozdoğan Kemeri’nin altına çevik kuvvet ve TOMA’lar yerleştirilmişti.
Sendika konfederasyonları müzakere yolunu denedi. DİSK ve KESK’inde içinde yer aldığı 1 Mayıs Tertip Komitesi, alandaki polis amirleri görüşme gerçekleştirmek istedi ancak KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz’ın belirttiğine göre yetkili kolluk amirlerinden ‘İstanbul Valisi ve İçişleri Bakanı’nın kesin emri var alana sokmayacağız’ yanıtını aldılar.
Alanda toplanan binlerce emekçi 1 Mayıs’ı Taksim Meydanı’nda kutlamak konusunda kararlı olduğunu göstererek alandan çekilmedi, dağılmadı. Aksine polis barikatlarını aşmak için mücadele verdiler.
İŞÇİLERE PLASTİK MERMİ SIKTILAR, GAZ ATTILAR
Polis barikatlarının önüne kadar gelenler Taksim’e yürümek istediklerini defalarca belirtmelerine karşın polis Taksim’e girişleri engellemekten vazgeçmedi. Barikatları zorlayarak Taksim’e girmek isteyenlere polisler plastik mermi ve gaz sıktılar.
DİSK ve KESK ‘İSTENMEYEN OLAYLAR YAŞANABİLİR’ DİYEREK ÇEKİLDİ
Saraçhane’de toplanan DİSK ve KESK, Taksim Meydanı’na yürümekten vazgeçti. KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz: ‘Çekildi’ demek doğru değil’ açıklamasında bulundu.
Sendika temsilcilerinin başlangıçta planladıkları Taksim Meydanı’na yürüme kararından vazgeçişleri üzerine KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz açıklama yaptı. Açıklamasında şu ifadeleri kullandı:’Çekildi” demek doğru değil, bu açıklama bize haksızlık olur. Barikatı aşmak konusunda bir sıkıntı yaşıyoruz. Taksim Meydanı’na yürüyemiyoruz. Burada bir şiddet uygulanıyor, polis gaz ile saldırıyor. Biz kaygı duyuyoruz istemediğimiz olayların önünü açmasınlar.’
İstanbul’da 1 Mayıs Komitesi’nin Taksim’e ‘yürümeme’ kararı tepki topladı. Eleştirilere cevap veren DİSK Başkanı Çerkezoğlu, “barikat ortadan kalkmadıktan sonra önümüzde başka bir seçenek yoktu” dedi.
Taksim’e yürüme kararından vazgeçişleriyle ilgili açıklama yapan Çerkezoğlu, “Beş kurum olarak çağrı yaptık. Esas olarak birden fazla koldan Taksim’e gitmek istedik. Tek koldan barikat aşılmıyor. Sonra Saraçhane’ye çağrı yaptık. Tek bir noktada binlerce kişinin toplanması da çok önemli. Emniyet yazılı ve sözlü olarak bize sürekli izin verilmeyeceğini ifade etti. Biz de bunlara rağmen barikata kadar yürüyüş yaptık. Emniyet ile bir görüşme yaptık. Vali bey ile görüştük. Barikatın açılmayacağı yönünde açıklama yapıldı. Tertip komitesi olarak bir araya geldik, konuştuk. Kitlenin güvenliği için artısıyla eksisiyle bir karar verdik ve eylemi sonlandırma kararı aldık.
Bazı siyasi partiler farklı bir irade gösterdi ve müdahale devam etti. Türkiye bunu hak etmiyor. Tam tersi bir durum olabilirdi. Emekçilerin sözünü söylediği, halayın çekildiği bir dayanışma günü olacakken bütün kenti ablukaya alması iktidarın anayasa tanımaz tutumudur. Taksim iradesinin bu toplumda çok büyük bir kabul gördüğünü ve gerçek olduğunu gördük. 23 Nisan’da İstanbul Valiliği koltuğunda oturan çocuğun doğallığında olduğu gibi. Ancak kazanımlar bir anda olmuyor. Taksim iradesi devam ediyor. Taksim’den vazgeçmiyoruz.” dedi.
İÇİŞLERİ BAKANI YERLİKAYA 217 GÖZALTI YAPILDIĞINI AÇIKLADI
Anayasa Mahkemesi’nin Taksim yasağının hak ihlali olduğu yönündeki kararına rağmen işçilerin Taksim Meydanı’na çıkmalarına izin verilmezken İstanbul’un farklı noktalarında 217 kişi gözaltına alındı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 1 Mayıs kutlamalarına 241 bin kişinin katıldığını açıkladı. Sosyal medya paylaşımı yapan Yerlikaya, İstanbul’da 217, Dersim’de 4, Maraş’ta 3, Aydın’da 2 kişi olmak üzere toplam 226 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.